Broadway'de Sahne Alabilmek

8:46 AM / Posted by Qte /

The Rolling Stones, Jerry Garcia, Radiohead, Queen and Aerosmith, Dalai Lama, Clinton ve Jacko gibi unlu isimlere ev sahipligi yapmis, art-deco tarzindaki 80 yillik Beacon tiyatrosu gecen Cumartesi gecesi Hisseli Harikalar Kumpanyasina ev sahipligi yapti. Tika basa dolan mekan, New York’lu Turklerin akinina ugradi diyebilirim. Bende yurduna hasret (ve biraz da Burak Kut’a hayran) bir gurbet cocugu olarak locadaki yerimi aldim tabiiki, kacar mi? Cok da heyecanliydim cunku Hisseli Harikalar Kumpanyasi bana gore en guzel tiyatrolarimizdan biridir.


Ancak gosteri baslar baslamaz karman corman duygular icine suruklendim. Devletten istedigi maddi yardimi alamamis, Haldun Dormen ve Gülçin Hatıhan'ın yonetimindeki grup aslinda iyi olmasina iyiydi ama dekor, sahne duzeni, kostumler, kareografi ve ingilizce’ye tercumenin kotu olusu gosterinin tum guzeligini golgeledi maalesef. Tabii adim gibi eminim, ulkemde bu oyun cok daha profesyonelce ve ozenle sahne almis, begeni toplamistir. Ancak ayni ozenin New York gibi sanatin kalbinin attigi bir sehirde gosterilmemis olmasi Turkler arasinda buyuk uzuntuye sebep oldu. Gosteri cikisinda yapilan yorumlarda hep ayni noktada bulusuldu: madem yeteri kadar iyi hazirlanilamadi, neden biraz daha beklenilip daha guzel bir gosteri ortaya konulmadi? Bu acele niyeydi?

New York’taki tum Broadway ve off-Broadway showlarinin bir ortak noktasi vardir, o da ustun performans. Abartmak icin soylemiyorum ama gercekten de Broadway sovlarini dunyaca unlu yapan bu mukemmeliyetciliktir. Her sahnede dekor degisir, kostumler yenilenir, danslar buyuk bir senkronizasyon icerisinde, nefesleri kesecek sehilde gerceklesir... Izlediginiz gosterinin basindan sonuna kendinizi bir ruya aleminde hissedersiniz, gorsel zenginlik sizi kendinizden gecirir. Bunun icindir ki Wicked, Marry Poppins, Avenue Q, The Producers, the Nutcracker gibi showlar ve baleler – ki bunlara da bu blogda deginecegim- defalarca izlenilir, senelerce kapali gise oynar. (Asagida Wicked muzikalinin tanitim vidyosunu paylasiyorum)

Tabiiki Hisseli Harikalar Kumpanyasindan bu kadarini beklemiyordum – nede olsa turne showuydu- ama bir parca daha ozenle, cok daha guzel bir performans ortaya konulabilirdi diye dusunuyorum. En basitinden simultane tercume yerine onceden kasede alinmis bir tercume sistemi secilebilir, oyuna gelen yabanci izleyiciler memnun edilebilirdi (geciken ve aceleden atlanan bolumleri nedeniyle hicbirseyin anlasilamadigi tercume sisteminden dolayi kulakliklarini birakip sadece muzikleri dinleyen bir cok yabanci izleyici gordugumu soyleyebilirim). Yada mikrofonlarla ilgili teknik sorunlar giderilebilirdi –kulisteki fisiltilari duymak ilk anlarda izleyiciyi eglendirmis olsa da, sonlara dogru herkesin bundan rahatsiz oldugu belliydi. Bir de tabii gorselligin butunlugunu bozan danscilarin senkronize bir kareografi ortaya koyamamalariydi. Bir kol inerken bir digeri kalkiyorsa, yeterli tekrar yapilmamis demektir. Broadway icin hazir olunamamis demektir. Bu sekilde seyircinin onune cikmak ozellikle New York’ta bir hata oldu ne yazikki. Bir parca gozlemle bile bazi eksikler giderilebilirdi. Heleki Haldun Dormen New York'ta bile sahne almis ve bu meslege yillarini vermis biri olarak bazi hatalari gorup duzeltebilirdi diye dusunuyorum.


Hadi ben yine ulkesine asik biri olarak herseyi hosgordum, dakikalarca sanatcilari ayakta alkisladim ama New York’lu sanat tutkunlarindan ayni begeniyi beklemek yanlis olur. Burada “hatamiz olduysa affola” tarzi bir anlayis ne yazikki yoktur cunku...Ornegin, gosteriden sonra konustugum Amerikali arkadaslarimdan birinin “bizim ortaokul musamerelerimize benziyordu bu show” demesi oyunu ne kadar amatorce bulmus olmasinin bir gostergesiydi.


Bunca showun gosterinin hergun kapali gise oynadigi, begeni citasinin cok yuksek oldugu bir sehirde tabiiki en iyilerle cirit atmak icin – ve hakkiyla Broadway’de sahne aldim diyebilmek icin- cok daha iddali bir sekilde sahneye cikmak lazim. Aksi taktirde hem ulkemiz hemde Turkler olarak sanat anlayisimiz icin cok kotu bir reklam yapmis oluyoruz ne yazikki...
Bunlari yazarken aslinda cok iyi biliyorum ki istesek mukemelli ortaya koyabilen bir ulkeyiz. Ornegin Dansin Sultanlari New York’ta geldiginde New York’un en buyuk kapali gosteri salonlarindan birini full doldurmus, mukemellinde otesinde bir performans sergilemis, seyircileri kendinden gecirmis ve gunlerce kendisinden bahsettirmisti. Ulkemiz icin inanilmaz bir reklam olmus, Turk kulturune buyuk bir hayranlik uyandirmisti. İnsallah bundan sonra New York’a gelecek showlarimizin hazirliklarinda, devletimiz bu konuya daha ozenle yaklasir, bu tarz organizasyonlarin aslinda en buyuk reklam kaynaklarimizdan biri oldugunu unutmaz ve gurbetteki Turkleri yabanci misafirlerine karsi kucuk dusurmez diyorum. New York’tan sevgilerle...

Labels: , , , , ,

0 comments:

Post a Comment