Tabanvay mi Tramvay mi?

5:34 PM / Posted by Qte /

Ah evet biliyorum, bir cok insanin ziyaret etmek hatta yasamak icin oldugu, ruya gibi bir sehir New York. Ve evet yine biliyorum, New York’ta metrekaresi mikroskobik sayılara tekabül eden ama yinede aylık kirası hayli yüksek olan stüdyolardan tutun da kişi başı 400$’in üstünde yemek yediğiniz restoranlara kadar ekstrem harcamaların her türlüsünü yapan insanlari da bulmanız mümkün. Hatta soyle diyeyim; Forbes dergisinin yaptığı bir araştırmaya göre, aralarında Donald Trump gibi isimlerin de bulunduğu dünyanın en zengin 400 insanından 45’i de New York’ta yaşıyor. Bunun üzerine birde sayısı 2 bine yakın irili ufaklı şirketin üst düzey çalışanlarını, ticaret adamlarını, Nobel ödülü sahiplerini, sanatçıları, reklâmcıları, döviz zengini milyonlarca turisti ekleyin. Elinize geçen sonuç nispeten varlıklı bir New York nüfusunun göstergesi! Tamam bunlarin hepsini cok iyi anliyorum ve hergun goruyorum ama bunca zenginlik ve varliga ragmen bu sehirin metro sistemi neden bu kadar sefil onu bir turlu cozemiyorum!!!

New York aslinda belkide en gelismis ve en basite indirgenebilmis (orn. sokaklar numaralandirilmis- yani New York’a ilk defa gelen biri bile heryeri sokak sayilarini takip ederek bulabilir) ulasim sistemlerinden birine sahip. Sehrin icinde herhangi bir noktaya metro ile kolaylikla ulasmaniz mumkun. Hemde trafik, taksi parasi derdi falan olmaksizin, dakikalar icinde... (Bu ozellikle calisan insanlar icin hayati ne kadar kolaylastiriyor siz dusunun!) Tabii boylesine bir kolaylik ve sehir ici park paralarinin ucuk rakamlarini goren herkes metroya dadaniyor. Sonuc: tam bir kaos!

Sehrin deli kalabaligi NY metro sistemine abaninca – ozelliklede ise gidis ve cikis saatlerinde- keşmekeşi siz tahmin edin! İnsan yiginlari, havasiz metro duraklari, hinca hinc dolu, kimi zaman iceriye itişe kakişa girdiginiz metro arabalari ve uc kuruş para kazanma derdindeki sehrin dilencileri... Inanin işim sehrin gobeginde olmasa (ve en kolay/ucuz ulasim sistemi bu olmasa) metroya adimimi dahi atmam diyebilirim.

Tabii yanlis anlasilmasin, bir cok Hollywood filminde gordugunuz o feci cinayet sahneleri yasandigi ya da surekli tehlike canlari caldigi icin degil (gerci daha gecen hafta gencecik bir kiza gupegunduz metronun sakin bir kosesinde haince tecavuz edildigini okumustum ama) sadece kalabaliga tahammul edemedigim icin, sevmiyorum New York metrosunu. Bir de pisligine...

Heleki yogun bir is gununun ardindan, bir turlu gelmek bilmeyen R trenini, binlerce kisi esliginde beklerken, yaninizdan sidik kokusu artik damarlarina işlemiş bir dilenci yaklaştiginda tak ediyor caniniza su New York subway sistemi!

Tamam tamam, karamsarligi kesiyorum! Turistik gezinize geldiginizde siz yinede uzak mesafeli yerlere metroyla gitmeyi ihmal etmeyin- tabii taksilere paya bayilmak istemiyorsaniz! Ne de olsa en basiti bu yontem... ancak, yakin yerlere de mutlaka yurumenizi tavsiye ediyorum. Cunku herkese soyledigim gibi, New York’un gercek tadi sokaklari birer birer arsinlaninca, her koşesi ayaklariniza kara sular inene kadar gezince anlasiliyor! Oyle turist otobusleriyle anlasilmaz bu sehir. Tabana kuvvet diyorum! Ama cok isterseniz bir Limo keyfide yapin tabii! New York’tan sevgilerle...
Kaynak: www.vagabondjourney.com , www.zimbio.com http://farm2.static.flickr.com

Labels: , , ,

5 comments:

Comment by Haydins on May 28, 2009 at 10:47 PM

Sabah saatleri ve is cikis saatleri de Moskova metrosu aynen..Tahammul sinirlarini asiyor..Eskiden ise metroyla gidip geliyordum izledin mi bilmiyorum imparotorun yolculugu diye bir belgesel vardi penguenler hakkinda ayni onlar gibi hareket ediyorduk metroda..
Sokakta yasayan insanlarin kokusuda olduruyor beni kac kez tramvaydan ya da metrodan inmisligim var onlar yuzunden..Pooh..

Anonymous on May 28, 2009 at 11:05 PM

Sabah sabah ise yetisme telasinda hic cekilmiyordur eminim. ama sidik kokusu damarlarina islemis bir dilenci tabiri biraz fazla kuvvetli olmus bence;)

Anonymous on June 9, 2009 at 8:30 AM

allahım ya bu aralar karşıma harika bloglar çıkıyor bu blogu çok sevdim hep takip edicem eğer bir gün manhanttan a da gidersen oraylan ilgilide bir post yazarmısın hep dizilerde görüyorum acayip dikkatimi çekiyor...

Comment by Qte on June 10, 2009 at 7:29 PM

Haydins- imparatorun yolculugunu hic izlemedim, ama cok merak ettim, hemen izleyeyim, cok sagol.penguen benzetmen beni cok guldurdu, ama hakkaten cok dogru! :))) moskova'yi da cok merak ediyorum, insallah bir gun yolum duser. metroya dikkat edicem tabii :)
Anonymous – wallahi abartiyorsam ne olayim! Bu zavalli adamciklarin yatacaklari yerleri, gidecekleri tuvaletleri olmadigi icin bazen cozumu maalesef altlarina yapmakta buluyorlar (yani inanki burada bu bilinen bir gercek olmus durumda artik). O kokuyu sen tahmin et artik...

Anonymous 2- iltifatlarin icin tesekkurler, yazilarin devamini seveceksin, takip etmeye devam :) cok sevgiler.

Comment by meliss on June 28, 2009 at 6:11 PM

ben bukadar kalabaliga denk gelmedim daha =)

Post a Comment