Made in China

11:49 AM / Posted by Qte /

Soho maceralarimi anlattigim yaziya gosterdiginiz ilgiye tesekkur ederim. O yazidan sonra, New York’taki Chinatown yani Cin Mahallesi hakkinda da bir yazi yazmam istendi ve seve seve kollari sivadim cunku hakkikaten de ilginc bir yazi olacagini dusundum. Ancak Cin Mahallesi maceralarimi anlatmadan ve resimlemeden once, bu kulturun New York gunluk yasamina olan etkilerinden bahsetmek istiyorum. Çin kültürü Amerikan yaşam tarzına en aykırı düşen kültür gibi gözükse de New York’un aslında içine kadar işlemiştir. Örneğin, New York’a gelip de turist gezdiren city tour otobüslerine binerseniz, mutlak duraklarınızdan birisi Chinatown, yani Çin mahallesi olacaktır. 1.3 milyar nüfuslu Çin vatandaşlarının kendi ülkelerinde nasıl sıkış tıkış yaşadığını düşünüyor ve bir türlü akıl erdiremiyorsanız, bu sorunun cevabını bir parça da olsa New York’ta bulmanız mümkün olacak. Zira Chinatown belki de New York’un en kalabalık mahallelerinden biridir. Ama New York’ta Çinlilerin varlığı ve etkisi sadece Çin Mahallesi ile sınırlı değildir. 12. yüzyılın Çin’inde icat edilen havai fişekler gibi, bu gizemli ülkenin meyveleri de şehrin hemen her köşesinde görülebilir.


Bana gore Cin’in en buyuk etkisi New York mutfagi uzerinde olmus. New York’ta hemen her kose basinda bir Chinese takeout gorebilirsiniz. Ozellikle fastfood tarzi hazirlanan yemekler, New Yorklular tarafindan cok begeniliyor ve oldukca fazla bir olcude tuketiliyor. Cin’deki gercek Cin yemekleriyle aralarinda daglar kadar fark oldugu soyleniyor ama yinede denemeye deger diye dusunuyorum. New York’tayken illa bir Cin restoranina gideyim diyorsaniz, size China Grill’i tavsiye ederim. 20 yıllık bir müessese olmasına rağmen, oldukça dinamik, dolup dolup taşan ve kalitesinden hiçbir zaman ödün vermeyen bir restoran. Nispeten yüksek tavanlı ve açık mutfaklı mekânın yerleri Venedikli kâşif Marco Polo’nun günlüğünden alınmış cümleler ile süslenmiş. China Grill’in özelliği menüdeki hemen her seçeneğin paylaşılacak büyüklükte servis edilmesi. Tepeleme doldurulmuş armutlu ve ördekli salatayı, miso sosu ile marine edilmiş mini- kuzu pirzolalarını ve menüdeki diğer yemekleri mutlaka paylaşmanızı öneririm. New York’un en iyi restoranları sıralamalarının her zaman başlarında yer alan China Grill, Modern Sanatlar müzesine ve şaşalı 5.caddeye yakın oluşu nedeniyle de kaliteli bir kitlenin ilgi odağı oluyor. Hindistancevizi sütü, mantar ve ıstakozlu krepleri, Japonların pirinçten yapılmış içkileri sake ile pişirilmiş tavuğu ve kızartılmış ıspanakları deneyin! http://www.chinagrillmgt.com/

Çinliler New York modasını da etkilemeyi başarmışlardır. Meselâ, Asyalı çizgi karakterleriyle süslü Anna Sui markasının Soho’daki dükkânı yoğun bir şekilde ziyaret ediliyor. Çin, Japonya, Kore, Tayvan gibi ülkelerden sonra Avrupa ve Amerika modasını da etkilemeyi becermiş bu markanın yaratıcısı Çin asıllı bir Amerikalı olan Anna Sui’nin kendisi. Kültürel bilgisi ve obsesyonu ile vintage tarzını birleştirerek kendi çizgisini yaratan modacının eserleri oldukça orijinal. Ve hatta kuraldışı, yaratıcı, renkli ve belki biraz da frapan oldugunu da eklemeliyim. www.annasui.com. Çin asıllı olup New York’ta yaşayan bir başka modacı da Vivienne Tam. Anna Sui gibi onun da markası kendi ismini taşıyor. Modasında Çin motif ve renklerine ağırlık veren tasarımcı genç yaşına rağmen “Şık Çin” diye bir kitap bile yayınlamış. Global bir moda akımının öncüsü olarak da tanımlayabileceğimiz, dünyanın değişik köşelerinde ün salmış Vivienne Tam’in kıyafetlerini New York’a uğradığınızda Soho’daki dükkânına gidip görmelisiniz. www.viviennetam.com . Çinli Amerikalılardan bahsederken Vera Wang’ı saymamak doğru olmaz. 16 sene Vogue dergisinde moda editörlüğü yaptıktan sonra, genel yayın yönetmenliğine yükseltilmediği için (hani Şeytan Marka Giyer filminde anlatılan şu tüyler ürperten patron) Vogue’u bırakmış. Bir süre Ralph Lauren’in yanında çalıştıktan sonra kendi işini kurmak için buradan da ayrılmış. Kendi evlenecegi zamanda, gelinlik seçenekleri arasında pek de bir yaratıcılık göremediği için kolları sıvamış ve bugün tüm gelinlerin hayalini kurduğu Vera Wang markasını yaratmış. Mariah Carey, Jennifer Lopez, Jessica Simpson, Avril Lavigne, Victoria Beckham, Sharan Stone ve daha bir çok ünlü için gelinlik tasarlayan modacı şu anda New York’ta yaşıyor ve hiç durmadan çalışmaya devam ediyor. http://www.verawang.com/
Asya’nın ücra köşelerinden esintiler taşıyan tütsücüler, ayak ve el masajcıları, kurutulmuş balık ve kimliği belirsiz bakliyat satıcıları, kaçak cd’ciler, Asya’nın kutsal hayvanlarından esinlenerek tasarlanmış minyatürcüler ve daha böyle bir dolu sokak satıcısıni görebileceginiz New York Chinatown’daki maceralarimi ilerleyen yazilarda okuyabilirsiniz. Simdilik beni izlemeye devam edin. New York’tan sevgilerle,

Bu yazidaki ilk resim http://www.bluejake.com/ adresinden alinmistir.

Labels: , , ,

2 comments:

Anonymous on May 11, 2009 at 8:53 AM

ah bu çinlileri seviyorum! :) eline sağlık :)

Comment by Qte on May 11, 2009 at 10:26 AM

bende seviyorum walla ne yalan soyliyeyim :) bir baskalar..china town daki maceralarimi yayinlayacagim yakinda, bekle beni :)

Post a Comment